eveett..
gelelim maceramızın 2. kısmına..
malumunuz cuma sabahı 08:47 de doğdu bebeğim.. saat 10 gibi ben odama geldim..
biraz zaman geçti sohbet muhabbet oğluşla koklaşma vs derken yavaş yavaş misafirlerimiz gelmeye başladı..
ilk olarak eşimin ailesi geldi.. sonra ortakları.. arkadaşları..
kime benziyo, şurası aynı baba/anne şeklinde konuşmalarla akşam oldu..
kaldık annem eşim oğluşum ve ben..
haaa bi de benim sancılarım.. :)
öyle hemen başlamadı tabii
uzunca bi müddet epiduralin etkisi sürdü.. sonra ben kendimi bi kez daha epiduralledim :)
nasıl mı..
tabiki elimdeki butonla..
şöylekii.. ben heeeerkesle muhabbetler ederken,
heeeeerkesler bana "valla gayet iyisin"ler çekerken,
ben "vayy ağrı eşik değerim de epey yüksek" diye heeeerkeslerin karşısında gerinirken
elime ağrı çok olursa basayım diye verdikleri butonu basa basa eritmişim gitmiş..
sonra ne olmuş..
ta taaaa..
sanki ameliyata yeni gircek kadar uyuşmuşum :D
meğer mutluluk da gerinmeler de iyi görünmeler de ondanmışş :D
sonuç..
gidip gelip "his var mı" şeklindeki sorularına
benim kocaman "yoooo" şeklindeki cevaplarım neticesinde
hemşirelerin epiduralin hepsini hüplettiğimi farketmeleriyle
benim bildiiiin normal sezaryenli hanım modum resssmen başladı..
önce baktım hafifff hafiff sızılar..
sonra ağrılarrr..
sonra "anneeeaa bu ne yaaa" şeklinde cıyaklamalarrr..
larr da larr yanii :)
ne yatakta kıpırdayabiliyorum.. ne sağa sola dönebiliyorumm.. ayaklarda yarı hiss..
ayyyyyy çok fena hissetmiştim kendimi..
ama asıl daha sonrası daha çok acıtıyomuş..
meğerse o ankiler ağrı + naz'mış yani :)
aslında hep duyarız ya
"amaann sezaryenin de sonrası kötüüüü"
diye..
nedense ben işin bu kısmına hiç kafa yormamışım.. başa gelen çekilir diyee metiin olmuşum herhall..
neyse efenim..
ben neye uğradığımı şaşırmışken hemşireler geldi odaya..
"sizi bi yürütücez, sık sık uğrarız ama bizden önce ayaklarınızın üzerine basabileceğinizi hissederseniz haber verin" dediler..
tabiiki haber vermedimm.. ama onlar geldiler :( :)
bi iki bebek kucağımda uyuyor, yok efendim besleniyor şeklinde geri püskürtsem de nafile..
en son bi boşken yakaladılar beni..
eşimi ve annemi dışarı çıkardılar..
ben de "pööfff kalkayım da bunlar da kurtulsun ben de" diye artis artis bekliyorum..
hemşireler "önce bacaklarınızı sola kaydırıcaz sonra bedeninizi" dediler..
hemen beyne gönderdim komutu "bacaklar solaa" diye..
anestezinin etkisi ile biraz zor da olsa bacaklarımı sola kaydırdım..
sıra tüm bedene gelincee
işte o zaman "anladım" dedim
"amaannn sezaryenin de sonrası kötüüü"nün ne olduğunu..
ama daha değilmiş..
dahası da varmışş..
hemşireler bi yandan güç verir ben bi yandan.. zaaarr zor doğrulmaya çalıştım..
hemşirenin biri önümde yere çömeldi ve "ağırlığınızı bana vererek doğrulun" dedi..
önce şöyle aman yük olmiyim falan diye düşünsem de sonra bildiğiniz yığıldım kızcağızın üstüne.. :)
başladık yürümeye..
aslında biz ona sürünmek desek daha doğru olur :)
ayaklarımı yerde santim santim sürükledim çünkü..
"yere bakma" diye de sürekli uyardılar.. bi taraftan da baş dönmesi tansiyon düşmesi oluyo çünkü..
kan ter içinde odanın içindeki tuvalete dek gittim geldimm ama öldüm öldüm öldüm resmen..
artık tammmm anlamıyla "amaaannn sezaryenin de sonrası kötüüü"ye vakıf olmuştum çünkü..
ondan sonraki sancılarımın hiçbiri o andan daha kötü olmadı hepp daha iyiye gitti ama bunu bilmeyince çok zor oluyor acı çekmek..
hiiç geçmicek gibi geliyor..
yalnız enteresan olan şey.. benim acı çekmekle ilgili değil derdim o an için.. acıyı hissetmekle..:)
nasıl bozuluyorum.. nasıl bozuluyorum..
hani küçük çocukları dr.a götürürsün de iğne acıtmıcak dersin ama acıtır.. hahh.. işte öyle kandırılmış hissediyorum kendimi..
kim mi kandırdı beni..
ben tabi ki..
hep ağrı eşik değerim yüksek sanırdım..
dişci koltuğunda gık demeden otururdum.. acı çekerdim elbet ama sabredebilirdim.. iğne yapılırken kıpırdamazdım bile....
o yüzden herkes çok acı çeker sezaryende bense sadece acı çeker ama başedebilirm sanırdım amaa
öldüm öldüm dirildim resmen :)
o yürüyüş beni ne hale getirdiyse artık, annem ve eşim içeri girdiğinde bana bakarlarken yüzlerinde halimin halini gördüm :)
fecii fesfecii fesfeciiden de feciiydi :)
neyse efenimm..
akşamı ettik o gün.. artık yatakta kımıldamam lazım..
sızlana söylene ufak ufak kımıldandım işte..
yalnız gece olunca bi haller oldu bana.. birden inanılmaz daraldım.. bildiğiniz afakanlar basıyo böle.. ayağa kalkmak istiyorum.. koşmak istiyorum.. yatak yakıyo sanki beni.. sırtımda kateterin bantı geriyo..
bi de uykum geldi falan.. bildiğiniz dellendim yani..
eşimle anneme ecel terleri döktürdüm..
hemşirelere kateteri çıkarttırdım.. düşünün artık sancım olursa falan normal ağrı kesici iğnelerle yetinmeyi göze alıp kateterden kurtuldum..
sonra eşimle annemden ıslak bezlerle ayağıma enseme vs vs kompres yapmalarını istedim..
tek hatırladığım "çabuuk daha hızlıı bu bez ısındı yenisiiii"
diye sayıklaya sayıklaya uykuya dalışım..
sonra gece 4'e doğru uyandım kii herşey gayet güzel.. iyiyim.. hiç sıkıntı yok.. :)
bu arada hep ben hep ben di mi..
ufaklık nerde acaba..
tüm gün boyunca bebek hemşirelerinin eli bebeğimizin üstünde idi.. hatta çıkana dek de öyle..
biz cuma sabahı girip pazar akşamı çıktık..
(çıkış yapılacağı gün istediğiniz kadar kalabiliyosunuz.. ben de akşama kadar durdum)
bu 3 gün boyunca hiç bez değiştirmedik.. hiç üst değiştirmedik..
hatta oğluşum için getirdiğim kıyafetlere hiç dokunmadık.. sadece doğum fotoğrafçımıza malzeme olsun diye minik kıyafetlerden çıkardık ve papyonlu bi kıyafetini giydirdik o kadar..
tabi isterseniz kendi kıyafetlerini giyebilir..
ama hastanede genelde bebek değil de anne merkezli bir durum oluyor..
çünkü bebekte yara yok bere yok.. o beslenıp beslenıp uyuyor..
ama annede durum öyle degıl.. normal doğum yapanlar için durum çok daha farklı olabılır..
ama sezaryende böyleyken böyle :) )
her bez değişiminde baştan ayağa battaniyesine kadar yeniden kıyafet değişimi yaptılar..
bebek hemşireleri acemi annenin adaptasyonu için harika bi fırsat.. bez-kıyafet değişimi anlamında söylemiyorum..
acaba bebeğim iyi mi diye kaygıyla uyumaya başlamadan önce bi kaç gece rahat bi uyku çekiyo insan..
mesela benim fenalaştığım bu ilk gece de hemen bebeği hemşirelere verdik..
odaları zaten iki yan odada ve kapısı da şeffaf camdan..
ben öyle bunalmıştım ki bebeğe gerekirse formül süt verin demiştim..
ama vermemişler.. gerek kalmamış.. pekala benden onay aldıkları için verebilirlerdi ama duyarlı davranmışlar..
bebeğim mışıl mışıl uyumuş.. geri getirmişler yanıma..
hani dedim ya gece uyandım gayet iyiyim diye.. işte o zaman uyanınca yanımda kuzucuğumu huzur içinde uyurken görüp ondan çok mutlu olmuştumm :)
evet.. hastanede ilk gün böyle geçti..
ancak bu kadarına fırsat buldum yazmak için.. inşallah sonraki kısımları da yazıp bi de bilmiş bilmiş yeni annelere tavsiye vercem daha :)
herkese kocaman mutluluklar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder