24 Nisan 2012 Salı

umre hazırlığı

öncelikle olaya bakış açımla giriş yapayım.. vakti zamanında bir hocamız demişti ki farz olan ibadetleri insanlara göstererek yapabilirsiniz, riya olmaz, çünkü farzdır, hatta öyle yapın ki belki birileri de imrenir ve onlar da bu ibadetleri yapar.. sünnet vb nafile ibadetleri ise mümkünse gizli yapın, çünkü aksi halde riya olabilir..
benim de bakış açım bu yönde.. mümkün olduğunca (helalleşmem gerekenler hariç) fazla kimseye söylemedim.. bende kalsın istedim.. 

bir de hediye meselesi var.. şahsen o konuda da çok açılmadım.. çünkü sadece ibadetime odaklanmak istedim.. kimsenin ne seccadeye ne tesbihe ne de tülbente ihtiyacı var.. sadece yakınlarıma ufak hatıralar.. o kadar.. en önemli hediye dualar, zemzem ve hurma.. burdan hareketle harıl harıl çarşı pazar da gezmedim..

bi de ucuz ucuz şeyler alıp sırf hediye vermiş olmak için insanlara takdim edemem, insanlara verdiğim değeri karşılayacak şeyler almak istesem bu kez de parasıyla baş edemem.. bi umre parası da böyle gider.. hasılı az, öz ve güzel şeyler aldım, az kişiye duyurdum ve sadece kendi iç dünyama yöneldim..

gitmeden önce eşim ve kendim için ayrı ayrı ihtiyaç listeleri yaptım.. evde zaten var olanları veya olmayanlardan da aynı yerlerden alınacakları belirledim.. ve sırasıyla ihtiyaçlarımızı temin ettim.. sonra da o listeye bakarak valizimizi hazırladım..

şimdiii gitmiş gelmiş biri olarak neler işime yaradı neler gereksiz biraz onlardan bahsedeyim..

öncelikle erkeklerden başlayalım.. şirketler hep verir mi bilmem ama bizim şirket ihram vermişti.. fakat biz yine de bi tane daha aldık.. şirketin ki ince gibiydi.. bizim aldığımızsa daha kalın.. kalın olanları alta ince olanları üste kullandık.. (yani eşim kullandı :) ) ve 2 tane olması da iyi oldu.. terleyince yıkamak zorunda kalmadık..

eşim ihramdan çıkarken traş olmak için kendi makinesini götürdü.. iyi de yapmış.. ordaki erkek kuaförleri bize pek hitap etmemiş.. (eşim öyle söyledi :) )

günlük kıyafet olarak eşime defacto'dan keten gömlek aldık ama rahat etmesi için normal bedenine göre biraz daha bol olmasına dikkat ettik.. hac ve umre malzemeleri satan yerlerdeki ürünler sair zamanlarda pek kullanışlı olmasa da ordan da 2 tane hakim yaka şile bezi gömlek ve 3 tane de keten pantolon aldık.. hepsini de gayet güzel kullandı.. hatta iki defacto gömlek daha olsa olurmuş.. çünkü çok terledi ve arada odada giymek için götürdüğü kıyafetlerden de kullandığı oldu..bu arada güneşten fazla etkilenmemek için gömlekleri hakim yaka ve uzun kollu seçtik.. bu da iyi bi tercih oldu.. bi de ihramlı olunan zamanlar dışında kullanmak için şapka da aldık yanımıza.. eşim kullanmadı ama bence o da iyi bir tercih olurdu..

sandalet olarak da Ceyo'nun bir ürününü tercih etti.. memnuın kaldığını söyledi.. sandalet alırken de tamamen deri olmasını ve ayak üzerini kesmemesini garanti etmek lazım..

bunların yanında eşim kendi şahsi bakım malzemelerini de aldı..

gelelim bana..
hiç olmadığım kadar sade oldum orda.. iki ferace ve bir de klasik umre kıyafeti (pantolon üstü uzun tunik şeklinde) aldım ve öyle de gittim.. orda da beğenirsin alırsın dediler.. pek alışveriş niyetinde olmasam da belki dedim ve işimi riske attım :) sonuçç.. hiçbişe almadım.. (almak isteyenlere önerim ise zemzem tower altındaki mağazalar.. bence en güzel elbiseler ve feraceler orda idi.. tek tek bakmadım.. yemek yemek için gitmiştik oraya eşlerle ve göz ucuyla baktım..ama beğendim..  ne yalan söyliyim elbiseleri aklımda kaldı.. hani göz ucuyla değil de tam anlamıyla baksaydım kesin birkaç elbise alırdım :) Medine 'de daha güzel ürünler var dedi arkadaşlar ben de zaten nefsimi köreltmeye çalışyorum hemen kandım(?) fakatt Medinedekileri de gördüm yine bi akşam beylerle gezerken.. hiiçç beğenmedimm.. ille de birşeyler almak isteyenler için mekkedekiler daha güzel.. bu arada eşim de epey şaşırdı gitmeden önce söylemiştim alışverişe değil ibadete gidiyorum diye ama pek inanamamış galiba :) )

neyse gelelim buradan aldıklarıma.. bı tane 75 liraya ferace aldım yandan bağlamalı inanılmaz sade bir şey.. (hamileler için en kullanışlı bu model dediler) bi tane de Fatih'teki Ferrace mağazasından aldım fiyatı 200 lira civarıydı.. o da sadeye yakın bişey.. fakaaatt bilin bakalım hangisi per perişan oldu orda.. tabiki 200 lira olan :) önden çıtçıtlı idi.. toplamda 4-5 kez ancak giydim o da yemekten yemeğe veya otobüsle gezmeden gezmeye.. o kadar.. her seferinde bi çıtçıtı söküldü.. kenar biyeleri attı.. taşları döküldü :) 75 liralık olansa maşallah taş gibi :) yarın her iki mağazaya da uğramayı düşünüyoruz eşimle.. birine teşekkür birine teessüf bildirmek için..
ha bu arada bence bi tane daha ferace olsa iyi olurmuş.. bi tane de ayrıca günlük kıyafet..
orda birşeyler yıkamak tamamen vakit kaybı çünkü..

Ferrace'den aldığım feracenin şalı çok güzeldi.. şifon gibi.. ama daha kalın iç göstermiyor.. çok yumuşak hafif bi ürün.. çook severek kullandım.. iki tane de hazır eşarplardan aldım.. onlardan da fazlası ile memnun kaldım.. başka şallar vs götürüp onu mu bunu mu takayım derdine düşmedim.. seçeneğimin az olması bana hız kattı giyindim ve çıktım.. bence çok da iyi oldu..

kolay abdest çorabı diye bişe sattılar bize.. ben hiç kullanmadım.. otellerimiz mekke'de de medine'de de hemen mescidlerin yanında idi.. abdest ihtiyacımı otelde odada hallettım.. belkı uzak otellerde kalanlar için lazım olabilir..

tavaf patiği diye satılan şeyler bence çok rahatsız ve gereksiz.. eşim hiç giymedi bile.. bense bir sefer giydim zaten hemen deforme oldu.. ki güya en kalitelisi idi :) onun yerine küçük (soket) spor çoraplardan altı havlulu olanlardan erkek ve bayan için ayrı ayrı 4-5 adet almak daha mantıklı..

ayakkabımı Kifidis'ten aldım.. dünyanın en çirkin ayakkabıları :D sanırım 180-190 tl ci,varında idi.. ama her lirasına değdi.. itiraf ediyorum odada bile ayakkabı ile dolaştım :) napiim ayaklarım çok şişti.. tabanlarım çok ağrıdı.. ayakkabım da çoooookkk rahattı :) bence umre veya hac sırasında kesınlıkle ayakkabı çok ama çok rahat olmalı ve en fazla yatırım ayakkabıya yapılmalı :)

bunların yanında boooolllca atlet türü şeyler götürmüştük ve onlar da epey iyi oldu..

ayrıca iki yastık kılıfı, çarşaf ve ince pike, havlular olmazsa olmaz şeyler.. dışarda hava sıcak olsa da mescid içlerinde klima çarpmasına karşı bir şal.. incecik iki seccade.. kokusuz sabun, kokusuz ıslak mendil, antibakteriyel jel ve diğer tatil malzemeleri muhakkak götürülmeli.. (bizim tatil malzemelerimiz de epey teferruatlıdır ve gayet de iş görür her seferinde)

biz Kur'an-ı Kerim de götürmüştük yanımızda bence pek gerek yok.. mescidlerde var ve oradan hatıra olarak aldığımız ince Kur'an gayet yeterli idi.. hac ve umre dualarının yer aldığı dua kitaplarımız hep yanımızda idi.. insan bazen içinden geldiği gibi dua ediyor ama bazen de kelimeler tükeniyor.. eşimin ve benim sırt çantamızda sürekli dua kitabı bulunuyordu..

sırt çantası demişken bize tur şirketi vermişti.. hafif bi kumaştan.. o da çok kullanışlıydı.. mescide girerken terlik yada ayakkabımızı poşete koyup sırt çantamıza koyduk.. eğer şirket vermezse bence muhakkak temin edilmeli.. (bu arada laf lafı açıyor bolca fazladan poşet de işe yarıyor..)

hemen hemen her tatilde olduğu gibi oda için terlik götürmüştük o da işimize yaradı..

para kesesi olarak küçük bir kese aldık bağcık kısmını biraz küçülttük ve ben kolye gibi boynuma astım.. hatta bazen boynumda bazen de sırtıma cevırıp orda tasıdım :)

muhakkak temel bir kaç ilaç almak lazım.. ateş düşürücü, boğaz pastili, boğaz spreyi, gargara, derece, soğuk algınlığı ilacı, vitamin.. biz almıştık hepsini bi şekilde  kullandık diyebilirim.. havası kuru insanın genzi boğazı kuruyo.. okyanus suyu ve burun pomadı da kurtarıcı oldu bizim için.. sonraa güneş kremi, güneş gözlüğü, ciltbakım kremleri de kullanıldı.. en önemlisi de vazelin kıvamında güçlü ayak ve topuk bakım kremleri de lazım.. zira sa'y ibadeti sonrası bu kremlerin kıymetini epey anlıyo insan :)

sanırım şimdilik bu kadar.. aklıma gelen olursa yazıyı güncelleyerek eklerim ara ara.. umarım birilerinin işine yarar bu bilgiler.. 

bi de ihtiyaç gibi değil de hazırbulunuşluluk babından söyliyim.. orada neredeyse her vakit namazın ardından cenaze namazı da kılınıyor.. cunku şehirdeki tüm vefat edenlerin cenaze namazı Mekke'de Mescid-i Haram'da Medine'de ise  Mescid-i Nebi'de kılınıyormuş.. kılması kolay sevabı çoook bol olan bi namaz.. ben hemen hemen her rastladığımda kıldım.. zaten farz namazı cemaatle kıldıktan sonra bı ıkı dakıka ıcınde muezzın duyuruyor tabı arapca olarak.. kılmak isteyenler hemen ayaklanıyor oradan da anlayabilir bilmeyenler.. 

evet.. bu kez cıkıyorum.. yok cıkmıyorum.. son olarak odanıza bi göz atın bı yerlerde bı dugme bulursunuz böyle cevrılen kademelı olarak ayar yapan bişe.. o ezan sesını ıcerde ne kadar duymak ıstedıgınız ayarladıgınız düğme.. son ayarda yaparsanız müezzin ezanı sizin odadan okuyormuş gibi oluyor :) tecrübeyle ve bir uyuyakalma sonrası sıçramayla sabittir efendim :) Allahtan orda müezzin kamet getirirken bile çıksan yetişme durumun var.. sokağa seccadeyi seren duruyor namaza :)

tmm.. artık susuyorumm... ee bunca umre muhabbetınden sonra şöyle kapamak lazım.. herkese "mea's selameh" :)

umre dönüşü..

umreye gidiş yazım yok ama umreden dönüş yazım olsun :)
geçen hafta umrede idik.. eşim ve arkadaş grubu ile.. çok şükür gittik gördük aşık olduk geldik..

hani derler ya nasip olunca gidersin diye.. aynen öyle hiç hesapta yokken eşimin arkadaş grubundan eskimeyen siyasetçilerden çookk değerli bi büyüğümüz bize emri vaki yaptı.. "gidiyoruz" dedi.. o kadar.. biz kem küm hamilelik nasıl olur vs desek de sağolsun hemşire de getiriyorum hem de 2 tane diyince biz kendimizi kutsal topraklarda bulduk..

umre öncesi feci yoğundu.. eşimin ortaklarından biri de vardı grupta.. büroda geriye bir ortak kalıyordu dolayısıyla onlar çok yoğun çalışıp arkadaşlarına iş bırakmamaya gayret gösterdiler.. geç saatlere kadar mesai yaptılar.. ben yazılı oku notları yaz alışveriş yap eşyaları hazırla öldüm bittim.. amaaa değdi.. her anına her dakikasına değdi..

içeriği bende kalsın.. neden sevdim niye sevdim.. herkes başka yönünü görür oraların.. ama ben herkese özellikle de gençken tavsiye ederim..

her giden bahseder yaa Kabe güzel, Mescid-i Nebi güzel ama Araplar öyle böyle.. ben görmedim bir şeylerini.. çünkü görmek istemedim.. normalde her şeye hassasiyet gösteririm oysa.. hemen midem bulanır falan.. çok hijyenik olsun her yer isterim..

ama orada görmedim görmek istemedim.. özü daha önemliydi benim için.. görünenin arkasına bakmaya çalıştım.. bazen sokakta namaz kıldım.. çöp kokularının arkasındaki gerçek gül kokusunu aradım hep.. enteresandır ama Arapların yüzlerine baktım "O" da böyle mi giyinirdi böyle mi konuşurdu diye.. hep "O"nu aradım belki ruh-u manevisi ile aramızdadır diye..

çoookk güzeldi.. Medine'ye gidince Kabe'yi özledim hemen.. Türkiye'ye dönünce Mescid-i Nebi'yi.. şimdiden düşünmeye başladım bi daha ne zaman gidebiliriz diye..

herrkese tavsiye ederim gerçekten.. hamileyken de.. çocukluyken de..

ben çok rahat ettim çok şükür.. Allah öyle güzel korudu ki.. herkesin itiş kakışla girebildiği yerlerde farkına bile varmadan buluverdim kendimi..  tavafta kendimi kaptırmış dua okurken bi baktım Kabe'nin yanındayım.. kimse yok.. dokundum öptüm doyasıya.. mescid-i nebi'de oturdum uslu çocuklar gibi sıramı bekledim.. görevli bayan polisler hamile olduğumu öğrenince resmen özel korumalık yaptılar bana bi baktım enn öndeyim..

bebek de öyle sevdi ki oraları.. sakin sakin dururken Kabe'nin karşısına gelince tekmeler başladı hep.. hele Ravza'da.. resmen o da ayrıca yaptı ibadetini..

çok şükür.. tadı damağımda kaldı.. inşallah tekrar tekrar gideriz.. başkalarının gitmesine de vesile oluruz.. bize sebeplik edenlerden Allah razı olsun inşallah..

şimdilik bu taptaze duygularımı paylaşayım.. tavsiyeler ihtiyaçlar konusuna da el atacağım inşallah..

aranızda umreye hacca gidenler varsa duygularını benimle paylaşırlarsa çook sevinirim.. hatta bizden sonraki gidecekler için öneri ve tavsiyeler yazısında da yardımcı olabilirsiniz..

herkese hayırlı günler..

10 Nisan 2012 Salı

:) huzura yolculuk :)

güzel heyecanlar içerisindeyim.. pek vakıt ayıramıyorum hayata.. post yazamıyorum.. herşeyi olduğu kadar yapabiliyorum.. koşturmaca geçsin sonra anlatırım.. muhtemelen bir hafta kadar daha böyle olcak..
ilgililerine duyrulur :)

6 Nisan 2012 Cuma

yazılı okuma haftası :( :)

mrblar..
nihayet 10 sınıfın da yazılısı bitti..

nelerden mi kurtuldumm

öretmeniiimm istediiimiz sorudan başlayabilirmiyizz
öretmeniiiiimm biraz eğik yazmışım okunuyomu yazımm
öretmenimmm önce 4ü yapmışım sonra 3ü.. anlarsınız dimiiii
öretmenimmm duanın anlamını mı yazcaz mealini miii :)
öretmeniiimmm anlaşmanın maddeleri demişsiniz yaa maddeler mi yazcazzz
öretmeniimmm sıralayınız diye yazmıssınız yaaa a,b,c diye mi sıralayalım yoksa 1,2,3 diye mii


:( böhüüüüüüüüüüüüüüüüüü :(

:D bazen iyice çileden çıkarabiliyolar..
hele ki 6. sınıflar :)

boşluk doldurmalı sormuşum.. soru sonlarına parantez içinde 4 kelime yazmışım.. içinden uygun olanı seçsinler yazsınlar diyee.. parmak kaldırıyolar.. öretmeniiiiimm ama bunların arasında doğru cevap da vaaarrrr :D tabii ben hırrrrrrrr modunda :D

bi de acemice kopya denemeleri.. hanı biz de öğrenciyken hocalarımız derdii kopya çekmeyin anlaşılyo diye hakkaten anlaşılyoo :D
kalem kutularındaki küçük kopya kağıtlarına bakmaya çalışırlarken nasıl komik oluyolar anlatamam.. :)
hele bi de defterden kitaptan bakmaya çalışanlar.. veee en önemlisi göz bebeğini taaaaaaa en dip köşeye kaydırıp yanındakinin kağıdına bakmaya çalışanlar.. :) gözleri korkunç oluyo resmen.. yuvalarından çıkcak sanıyosunuz bi an :)

sınavlar bitti.. sıra okuma faslında..
hava sıcak.. kağıtlar hapşuruklu :)
Allah kolaylık versin..

herkese şimdiden iyi hafta sonları..

3 Nisan 2012 Salı

yazılı haftası..

mrblar..
bu hafta pestili çıkmak filini öznesi ben olacak şekilde bol bol gerçekleştirmekteyim :)

yazılı sorusunu güya cuma hazırlayacaktım.. noldu.. ani misafirle cumayı es geçtim.. ctesi'yi sel aldı, pazarsa sular kesildi.. :) yani tam klasik tembel öğrencinin öğretmen versiyonu olarak pazar gecesi soru hazırladım.. Allah'tan bi taslak çıkarmıştım daha önce..

yazılı telaşesi başladı.. en sevmediğim şey yazılı okumak... sinir sinir sinir bi durum.. bi keresinde 10 sınıfın yazılısını aynı gün okumuştum.. bittiğinde reflekslerim ve algım durmuştu.. aynı anda hem gülüp hem ağlıyordum :) gerçekten :) bi daha da yapmadım tabi..

şuanda okumam gereken 3 sınıfın yazılısı var ama ben bilgisayar başındayımm... :( hiiiç dokunasım yok..

bi de bi öğrenci iyice soğuttu beni.. hasta hasta gelmiş.. o kadar çok hapşurdu ki sınav kağıdına.. :) şuan sinirden gülüyorum resmen.. ıkı paket mendil bitirdi 40 dak içinde.. bi de en önde oturyo.. camı açtım sınıfı havalandırdım.. hadi orda kurtardım diyelım.. sınav kağıdına nasıl dokuncam.. :( bööööööööööööö... irençç... hapşuryo ağzı yüzü birbirine karışyo gözü akıyo burnu akıyo... pöfff.. yazarken bile kaşınmaya başladım..
nıye geldın bu halde dıyorum.. sınav var dıye geldım dıyo.. şaka gıbı.. iki elinde iki ayrı mendil.. sanki soru cevaplayabiliyo.. evı uzak olmasa anında gönderecktim ama nafile.. o hapşurdu ben elimi yüzümü sildim kolonyalı mendille.. o hapşurdu ben sildim :) yüzüm aşındı resmen.. bi de o tüm peçeteleri sıranın altında biriktirmiş onu da gördüm öldüm bittim ben :D

vee
dedim kii..
okumuyorum yaff yazılıları.. isyan ettim.. kazan kaldırdım..
(zaten tembellik modundayım.. süper bahane oldu bana da :) e-okulun 10 günlük süresininin bitimine de daha çoookk var :) amaaaaaannn )

evet durumumuz budur efendimm.. şimdi biraz dinlenicem.. sonra arkadaşla sahilde yürüyüşe gitcez inşallah..
herkese kocaman mutluluklar..