öncelikle olaya bakış açımla giriş yapayım.. vakti zamanında bir hocamız demişti ki farz olan ibadetleri insanlara göstererek yapabilirsiniz, riya olmaz, çünkü farzdır, hatta öyle yapın ki belki birileri de imrenir ve onlar da bu ibadetleri yapar.. sünnet vb nafile ibadetleri ise mümkünse gizli yapın, çünkü aksi halde riya olabilir..
benim de bakış açım bu yönde.. mümkün olduğunca (helalleşmem gerekenler hariç) fazla kimseye söylemedim.. bende kalsın istedim..
bir de hediye meselesi var.. şahsen o konuda da çok açılmadım.. çünkü sadece ibadetime odaklanmak istedim.. kimsenin ne seccadeye ne tesbihe ne de tülbente ihtiyacı var.. sadece yakınlarıma ufak hatıralar.. o kadar.. en önemli hediye dualar, zemzem ve hurma.. burdan hareketle harıl harıl çarşı pazar da gezmedim..
bi de ucuz ucuz şeyler alıp sırf hediye vermiş olmak için insanlara takdim edemem, insanlara verdiğim değeri karşılayacak şeyler almak istesem bu kez de parasıyla baş edemem.. bi umre parası da böyle gider.. hasılı az, öz ve güzel şeyler aldım, az kişiye duyurdum ve sadece kendi iç dünyama yöneldim..
gitmeden önce eşim ve kendim için ayrı ayrı ihtiyaç listeleri yaptım.. evde zaten var olanları veya olmayanlardan da aynı yerlerden alınacakları belirledim.. ve sırasıyla ihtiyaçlarımızı temin ettim.. sonra da o listeye bakarak valizimizi hazırladım..
şimdiii gitmiş gelmiş biri olarak neler işime yaradı neler gereksiz biraz onlardan bahsedeyim..
öncelikle erkeklerden başlayalım.. şirketler hep verir mi bilmem ama bizim şirket ihram vermişti.. fakat biz yine de bi tane daha aldık.. şirketin ki ince gibiydi.. bizim aldığımızsa daha kalın.. kalın olanları alta ince olanları üste kullandık.. (yani eşim kullandı :) ) ve 2 tane olması da iyi oldu.. terleyince yıkamak zorunda kalmadık..
eşim ihramdan çıkarken traş olmak için kendi makinesini götürdü.. iyi de yapmış.. ordaki erkek kuaförleri bize pek hitap etmemiş.. (eşim öyle söyledi :) )
günlük kıyafet olarak eşime defacto'dan keten gömlek aldık ama rahat etmesi için normal bedenine göre biraz daha bol olmasına dikkat ettik.. hac ve umre malzemeleri satan yerlerdeki ürünler sair zamanlarda pek kullanışlı olmasa da ordan da 2 tane hakim yaka şile bezi gömlek ve 3 tane de keten pantolon aldık.. hepsini de gayet güzel kullandı.. hatta iki defacto gömlek daha olsa olurmuş.. çünkü çok terledi ve arada odada giymek için götürdüğü kıyafetlerden de kullandığı oldu..bu arada güneşten fazla etkilenmemek için gömlekleri hakim yaka ve uzun kollu seçtik.. bu da iyi bi tercih oldu.. bi de ihramlı olunan zamanlar dışında kullanmak için şapka da aldık yanımıza.. eşim kullanmadı ama bence o da iyi bir tercih olurdu..
sandalet olarak da Ceyo'nun bir ürününü tercih etti.. memnuın kaldığını söyledi.. sandalet alırken de tamamen deri olmasını ve ayak üzerini kesmemesini garanti etmek lazım..
bunların yanında eşim kendi şahsi bakım malzemelerini de aldı..
gelelim bana..
hiç olmadığım kadar sade oldum orda.. iki ferace ve bir de klasik umre kıyafeti (pantolon üstü uzun tunik şeklinde) aldım ve öyle de gittim.. orda da beğenirsin alırsın dediler.. pek alışveriş niyetinde olmasam da belki dedim ve işimi riske attım :) sonuçç.. hiçbişe almadım.. (almak isteyenlere önerim ise zemzem tower altındaki mağazalar.. bence en güzel elbiseler ve feraceler orda idi.. tek tek bakmadım.. yemek yemek için gitmiştik oraya eşlerle ve göz ucuyla baktım..ama beğendim.. ne yalan söyliyim elbiseleri aklımda kaldı.. hani göz ucuyla değil de tam anlamıyla baksaydım kesin birkaç elbise alırdım :) Medine 'de daha güzel ürünler var dedi arkadaşlar ben de zaten nefsimi köreltmeye çalışyorum hemen kandım(?) fakatt Medinedekileri de gördüm yine bi akşam beylerle gezerken.. hiiçç beğenmedimm.. ille de birşeyler almak isteyenler için mekkedekiler daha güzel.. bu arada eşim de epey şaşırdı gitmeden önce söylemiştim alışverişe değil ibadete gidiyorum diye ama pek inanamamış galiba :) )
neyse gelelim buradan aldıklarıma.. bı tane 75 liraya ferace aldım yandan bağlamalı inanılmaz sade bir şey.. (hamileler için en kullanışlı bu model dediler) bi tane de Fatih'teki Ferrace mağazasından aldım fiyatı 200 lira civarıydı.. o da sadeye yakın bişey.. fakaaatt bilin bakalım hangisi per perişan oldu orda.. tabiki 200 lira olan :) önden çıtçıtlı idi.. toplamda 4-5 kez ancak giydim o da yemekten yemeğe veya otobüsle gezmeden gezmeye.. o kadar.. her seferinde bi çıtçıtı söküldü.. kenar biyeleri attı.. taşları döküldü :) 75 liralık olansa maşallah taş gibi :) yarın her iki mağazaya da uğramayı düşünüyoruz eşimle.. birine teşekkür birine teessüf bildirmek için..
ha bu arada bence bi tane daha ferace olsa iyi olurmuş.. bi tane de ayrıca günlük kıyafet..
orda birşeyler yıkamak tamamen vakit kaybı çünkü..
Ferrace'den aldığım feracenin şalı çok güzeldi.. şifon gibi.. ama daha kalın iç göstermiyor.. çok yumuşak hafif bi ürün.. çook severek kullandım.. iki tane de hazır eşarplardan aldım.. onlardan da fazlası ile memnun kaldım.. başka şallar vs götürüp onu mu bunu mu takayım derdine düşmedim.. seçeneğimin az olması bana hız kattı giyindim ve çıktım.. bence çok da iyi oldu..
kolay abdest çorabı diye bişe sattılar bize.. ben hiç kullanmadım.. otellerimiz mekke'de de medine'de de hemen mescidlerin yanında idi.. abdest ihtiyacımı otelde odada hallettım.. belkı uzak otellerde kalanlar için lazım olabilir..
tavaf patiği diye satılan şeyler bence çok rahatsız ve gereksiz.. eşim hiç giymedi bile.. bense bir sefer giydim zaten hemen deforme oldu.. ki güya en kalitelisi idi :) onun yerine küçük (soket) spor çoraplardan altı havlulu olanlardan erkek ve bayan için ayrı ayrı 4-5 adet almak daha mantıklı..
ayakkabımı Kifidis'ten aldım.. dünyanın en çirkin ayakkabıları :D sanırım 180-190 tl ci,varında idi.. ama her lirasına değdi.. itiraf ediyorum odada bile ayakkabı ile dolaştım :) napiim ayaklarım çok şişti.. tabanlarım çok ağrıdı.. ayakkabım da çoooookkk rahattı :) bence umre veya hac sırasında kesınlıkle ayakkabı çok ama çok rahat olmalı ve en fazla yatırım ayakkabıya yapılmalı :)
bunların yanında boooolllca atlet türü şeyler götürmüştük ve onlar da epey iyi oldu..
ayrıca iki yastık kılıfı, çarşaf ve ince pike, havlular olmazsa olmaz şeyler.. dışarda hava sıcak olsa da mescid içlerinde klima çarpmasına karşı bir şal.. incecik iki seccade.. kokusuz sabun, kokusuz ıslak mendil, antibakteriyel jel ve diğer tatil malzemeleri muhakkak götürülmeli.. (bizim tatil malzemelerimiz de epey teferruatlıdır ve gayet de iş görür her seferinde)
biz Kur'an-ı Kerim de götürmüştük yanımızda bence pek gerek yok.. mescidlerde var ve oradan hatıra olarak aldığımız ince Kur'an gayet yeterli idi.. hac ve umre dualarının yer aldığı dua kitaplarımız hep yanımızda idi.. insan bazen içinden geldiği gibi dua ediyor ama bazen de kelimeler tükeniyor.. eşimin ve benim sırt çantamızda sürekli dua kitabı bulunuyordu..
sırt çantası demişken bize tur şirketi vermişti.. hafif bi kumaştan.. o da çok kullanışlıydı.. mescide girerken terlik yada ayakkabımızı poşete koyup sırt çantamıza koyduk.. eğer şirket vermezse bence muhakkak temin edilmeli.. (bu arada laf lafı açıyor bolca fazladan poşet de işe yarıyor..)
hemen hemen her tatilde olduğu gibi oda için terlik götürmüştük o da işimize yaradı..
para kesesi olarak küçük bir kese aldık bağcık kısmını biraz küçülttük ve ben kolye gibi boynuma astım.. hatta bazen boynumda bazen de sırtıma cevırıp orda tasıdım :)
para kesesi olarak küçük bir kese aldık bağcık kısmını biraz küçülttük ve ben kolye gibi boynuma astım.. hatta bazen boynumda bazen de sırtıma cevırıp orda tasıdım :)
muhakkak temel bir kaç ilaç almak lazım.. ateş düşürücü, boğaz pastili, boğaz spreyi, gargara, derece, soğuk algınlığı ilacı, vitamin.. biz almıştık hepsini bi şekilde kullandık diyebilirim.. havası kuru insanın genzi boğazı kuruyo.. okyanus suyu ve burun pomadı da kurtarıcı oldu bizim için.. sonraa güneş kremi, güneş gözlüğü, ciltbakım kremleri de kullanıldı.. en önemlisi de vazelin kıvamında güçlü ayak ve topuk bakım kremleri de lazım.. zira sa'y ibadeti sonrası bu kremlerin kıymetini epey anlıyo insan :)
sanırım şimdilik bu kadar.. aklıma gelen olursa yazıyı güncelleyerek eklerim ara ara.. umarım birilerinin işine yarar bu bilgiler..
bi de ihtiyaç gibi değil de hazırbulunuşluluk babından söyliyim.. orada neredeyse her vakit namazın ardından cenaze namazı da kılınıyor.. cunku şehirdeki tüm vefat edenlerin cenaze namazı Mekke'de Mescid-i Haram'da Medine'de ise Mescid-i Nebi'de kılınıyormuş.. kılması kolay sevabı çoook bol olan bi namaz.. ben hemen hemen her rastladığımda kıldım.. zaten farz namazı cemaatle kıldıktan sonra bı ıkı dakıka ıcınde muezzın duyuruyor tabı arapca olarak.. kılmak isteyenler hemen ayaklanıyor oradan da anlayabilir bilmeyenler..
evet.. bu kez cıkıyorum.. yok cıkmıyorum.. son olarak odanıza bi göz atın bı yerlerde bı dugme bulursunuz böyle cevrılen kademelı olarak ayar yapan bişe.. o ezan sesını ıcerde ne kadar duymak ıstedıgınız ayarladıgınız düğme.. son ayarda yaparsanız müezzin ezanı sizin odadan okuyormuş gibi oluyor :) tecrübeyle ve bir uyuyakalma sonrası sıçramayla sabittir efendim :) Allahtan orda müezzin kamet getirirken bile çıksan yetişme durumun var.. sokağa seccadeyi seren duruyor namaza :)
tmm.. artık susuyorumm... ee bunca umre muhabbetınden sonra şöyle kapamak lazım.. herkese "mea's selameh" :)