31 Temmuz 2012 Salı

no comment !

sadece öğrencilerim için açtığım bir face adresim var benim.. malesef biraz fazlaca argo konuşabildiklerinden ve gereksiz bir samimiyet olmasını istemediğimden onlarla bu hesaptan iletişim kuruyorum..

geçen hafta bi sabah açtım ve açmamla gözlerimin dolması bir oldu.. 3 sene dersine girdiğim ve önceki yıl mezun ettiğim öğrencilerimden bir tanesi vefat etmiş
:(
hem de aşırı alkol, sigara ve diğer öğrencilerden duyduğum bi çakmak gazı çekme hikayesine bağlı kalp krizinden :(
düşünsenize sadece 1997 doğumlu..

zaman zaman resimlerine bakarken görüp hep üzülüyordum.. elinde kendinden geçercesine dumanını çektiği (benim her seferinde inşallah uyuşturucu bir madde değildir diye iç geçirdiğim fakat vefatının ardından yazılan arkadaş yorumlarından sonra artık emin olmadığım) avucunun içine gömülü sigarası, önünde biralar vs vs vs..
insan uyarmak istiyor ama bir yere kadar müdahale edebiliyor.. okuldayken bi nebze daha etkili olabiliyorsun ama mezun olduktan sonra zor.. ortam müsait.. aile yapıları müsait.. inanç noktasındaki eksiklikler had safhada..

bana sadece üzülmek ve dua etmek kalıyor..

derslerdeki kendince aykırı halleri, cool olma çabaları, herkes ders içi etkinlik yaparken gelip benimle felsefe yapma çabaları, herşeye rağmen kalbinin tertemiz olduğundan zerre şüphe etmeyişim.. hepsi hepsi aklımda..

o gitti.. ya diğerleri..
facede resimlerin altına yapılan yorumları görmelisiniz..
"sen gittin şimdi ben kiminle sigara içicem"den tutun, "beni bekle gelicem orda da içicez"lere kadar ne ararsanız var.. 

öyle çok çaba sarfettim ki birşeyler öğretebilmek için ama nafile.. okulumun ortamı "öğretmenim ben ilk kez 4 yaşında iken bira içtim.. babam şaka olsun diye bi de denemek için meyve suyuma bira katmış" diyebilecek öğrencilerden oluşuyor..
veya alkolun haram olduğundan bahsettiğimde "ne yani öğretmenim bi arkadaşımızın doğum gününe gidince içemicek miyiz" diyen 6. sınıf öğrencilerinden..
hormonları sanki 25-30 yaşında bir yetişkinin ki gibi çalışan, karşı cinslerine duydukları kesinlikle masum bir aşktan ibaret olmayan ötesini de yaşamaya hazır olan davranışlarını görmemek için adeta kör olmak gerekiyor..
hepsi mi öyle.. hayır elbette..
ama çoğu öyle..

aslında küçücükler ama kocamanlar.. bedenlerine büyük şeyler yaşamaya çalışıyorlar ama başaramayıp altında eziliyorlar..
dahası yaşananlardan ders çıkarmayı hiç ama hiç bilmiyorlar..
doğrusu şimdi daha bi endişe ediyorum resimlerine bakarken.. acaba yakında içlerinden bir tanesinin daha kötü haberini alır mıyız diye..
bakıyorum ve hiçbirine kıyamıyorm..

ama onlar..
alkol, sigara, uyuşturucu nedeni ile kaybettikleri arkadaşının ardından hala sigara ve alkolden bahsedebilecek kadar bihaberler kendilerinden ve gerçeklerden.. hiçbiri daha tam olarak farkında değil sanki.. hatta çok olağan birşeymiş gibi davrananlar bile var..

gerçi şaşırmıyorum bu hallerine.. bu benim aynı dönemden vefat eden ikinci öğrencim.. diğeri de bir okul çıkışında trafik kazasında vefat etmişti.. 3 senedir dersine girdiğim ve normalde çıtı çıkmayan çocuk biraz yerinde duramamıştı da ben de ona bakmıştım bi an ve o mahcup bi şekilde başını önüne eğmişti..
bi kaç gün sonra da vefat etmişti.. günlerce etkisinden kurtulamamıştım..
göz göze geldiğimiz an hiç çıkmamıştı aklımdan.. dahası daha bi gün önce okumuştum yazılısını.. düşünsenize bi gün önce yazılısını okuyorsunuz ama bi gün sonra o yazılının ve notun hiç anlamı yok..
o yazıyı yazan kişi ertesi gün toprağın altında..
hatta vefatından sonraki ilk derste yanlışlıkla listenin en sonunda onun ismini de okumuştum ve sesim kısılarak notunu söylemiştim.. 90 almıştı ama artık anlamsızdı..
ben kendime gelmeye çalışırken sınıfta gürültüye başlayınca "çocuklar bi parça hislerime saygılı olabilirsiniz.. siz hiç mi etkilenmediniz" diye belki eğitimsel açıdan sorulmaması gereken bi soru sormuştum sınıfa.. fakat aldığım cevap benim için gayet eğiticiydi.. "napalım hocam hergün mü ağlıcaz, ölenle ölünmüyo ki"..
hergün dediği sadece 2 gün öncesi idi..
sırasına konan çiçeğe ve kocaman resmindeki gözlerine çevirdim başımı.. formalitenin ne demek olduğunu anlamam uzun sürmedi..
oysa cenaze töreninde bu öğrenciler oradaydı.. işte arkadaşları gözlerinin önünden tabutun içinde.. sonra mezarlıkta toprağın altında..
ben "çocuklar çok mu etkilenir ki" diye endişe ederken onlar "ölenle ölünmüyoki"yle çoktaaan atlatmışlardı herşeyi..

dediğim kadar varmış dimi.. ondan artık şaşırmıyorum yorumlarına..
onlar duyarsızlığa ben de onların duyarsızlığına gayet alışmış durumdayız..

Allah hayırla ıslah eylesin hepimizi ve korusun gençlerimizi..
bizleri de mesleklerimizi hakkıyla yapabilenlerden eylesin.. bazen nefesim tükeninceye kadar anlattım sorularını yanıtladım tenefüslerimi harcadım onlara ulaşabilmek için..
ama yetmemiş anlaşılan.. ya da bu kadar yetmiş..


bu kadar yorum dolu bir yazıya başlık hiç olmadı farkındayım
ama o başlık,

çocukları "seçmeli" olarak Kur'an dersi ile karşılaşacak diye ödü kopanlara..
veli toplantısında "çocuğunuzdan memnunum" dediğimde bunu hakaret olarak algılayıp "ama nasıl olur bizim dinle diyanetle hiç işimiz olmaz ki" diyenlere..
çocuğunun karnesinde din dersini zayıf görünce "ama herkesin imanı kendinedir, siz nasıl benim çocuğuma 1 verirsiniz" diyip benim bilgiye değil imana not verdiğimi zannedenlere..
4 yaşındaki çocuğuna şaka olsun diye alkol içirenlere..
"kızınız okula gelmiyor siz okulda zannediyorsunuz ama o erkek arkadaşının evine gidiyor, bilginiz olsun" dediğimizde "çocuğumun özel hayatına karışamazsınız" diyen annelere..
kızının eteği istediği kısalığa ulaşıncaya kadar 3-4 kez terziye gidip eteği süper mini hale getirebilecek kadar "boş" vakti olan velilere..
hepsine ama hepsine kocaman bi "no comment" gelsin benden..

çünkü gerçekten "no comment!"
hepsi bu..

25 Temmuz 2012 Çarşamba

nem+sıcak+nem+sıcak+nem.. = ayaklarda isilik:(

afakanlar bastı basacak beni derken nihayet perttt vaziyete geçtim :( yahu içim daralıyo içim.. soğuk duş almaktan mı bıkayım yok şu kremi de sür aman bunu ihmal etmelerden mi yorulayım hiiiçç bilemedimm.. canım hiçbişe yapmak istemiyor.. evde elimde 1,5 lt.lik su şişesi geziniyorum.. içip içip güzelleşiyorum
:(
oruç tutamıyor olmak, teravihe gidememek, Ramazan modunda olamamak, hatimlerimi istediğim sıklıkta okuyamamak, mukabeleye katılamamak, sıcaklarda kocaman göbişle eve tıkılıp kalmak yetmezmiş gibiii
bi de ayaklarımda isilik çıktı :)
şaka gibi dimi.. isilik.. hem de ayakta.. 37 numara ayaklar oldu 39 numara.. basamıyorum üzerine yürüyemiyorum yanıyo kaşınıyo bööööööööö berbat bişe.. şimdi ufak ufak sönme ve geçme evresinde..

başka hamilelerin de başına gelmişse diye hemen bi ilaç bilgisi vereyim..
dr.a gitmeden önce isilikler azıcık bi bölgede iken unibaby pişik kremini sürdüm.. pek kar etmedi.. sonra abdest sonrası gülsuyu sürüp kurulayıp utalk pudra kullandım.. sonuç yine olumsuz..
eşimle sahile gittik.. o denize girdi ara ara şişeyle deniz suyu getirdi ayaklarıma döktük.. o an ve o gece için süper süper süperdi.. fakat ertesi gün için değildi..
hasılı küçücük isilikler pıtır pıtır ayaklarımın üzerini kaplamaya başlarkeneeee soluğu dr.da aldık.. "advantan m losyon" ve "excipial lipo" verdi.. koşa koşa gittik aldık ve hemen sürdük.. fakatt o da ne.. akşama isilikler bileklerime çıkmasın mı.. üstelik ben bu kremin (advantandan bahsediyorum) bir miktar kortizon içermesine göz yummuşken..
akşama doğru sağdan soldan fikirler öneriler yağmaya başladı.. "eumovate" isimli kremi aldık.. içindeki kortizon bi hamile için çok fazla çıktı.. en son nöbetçi eczanenin önerdiği "kalmosan krem"i yetiştirdi eşim.. tanıdık dr.lara vs sorup hepsinden de onay alınca başladık kalmosanlanmaya :)
değişik bi krem kuruyunca pudra gibi oluyo.. yıkayınca hemen gidiyo.. sonra bi bakıyosun ayaklar yine pudralı pudralı falan ama başarılı.. yani en azından diğerlerine göre..

nihayet 5-6 günlük isilik macerası şuan itibari ile hafif kaşıntılı, soyulmalı, parmak aralarındaki deri kalıntılı :( sürece geçmiş durumda.. ayaklardakiler hafifleyince bi anladım ki meğer ellerimde fena durumda imiş ama zavallılarla ilgilenen olmamış.. ya da "nasılsa onlara ulaşabilirim" diye durumları pek kaale alınmamış..
( 9,5 aylık bi hamile için ayak bakımı en imkansız şeylerden biri.. zavallı eşim 5 yıldır görmediği kadar gördü ayaklarımı şu 5-6 günde :)  )

hasılı..
Allah bu sıcaklarda heeerkesin yardımcısı olsun.. tüm hamilelerin, hastaların, dışarda çalışanların..
umarım çok şikayet dolu bi post olmamıştır :(

az kaldı az.. hayırlısı ile geçecek bu zor günler..
hayyydi selametle..


not:
bu posttan 2 gün kadar sonra tekrardan hortlayan isiliklere hiç birşey kar etmeyince
ve ben yerinde duramaz hale gelince herşeyi göze alıp eumovate'yi kullandık..
ve tek seferde sonuç verdi..
tekrar kullanmama gerek kalmadı..
burdan şunu anlıyoruz..
demek ki bu krem gerçekten bol kortizonlu ve tehlikeli bi krem
:)
ama ben kendisini hazırlayanlara (en azından o an için) epey duacı idim o da ayrı bi konu :)

21 Temmuz 2012 Cumartesi

:) en minik oruçlu :)

ramazan'ın en minik katılımcısı minik oğluşumla dün ilk orucu birlikte tuttuk :)
Allah yardım etti güç kuvvet verdi herkeslerden de daha iyi durumda idik..
hatta etrafımızdakilere bile enerji aşıladık..

amaaa tabii süpergüçlerimiz de yok :)


iftarda bilinçli davranmaya gayret gösterip birden yüklenmemek adına
çorba
namaz
mini minnacık porsiyon yemek
çay demleme bahanesi ile ufak ufak ortalarda dolanma
küçük bir tas sütlü tatlı
4 bardak çay
şeklinde bir program takip etsek deeeee
yığılıp kalmamız uzun sürmedi :)

olsun... her anına değerdi ve çok güzeldi..

sahurda sadece kendisine eşlik ettiğimizi zanneden akşam iftar öncesi oruçlu olduğumuzu öğrenen babamıza orucumuzu satınca :) bütün ritüeller de tamamlanmış oldu :)

hasılat
"100 tl + dondurma + kağıt helva + vb......"
ucu açık.. eşime söyledim şimdi aklımıza gelmiyo.. aklımıza geldikçe istemeye devam edicez dedim
tmm dedi çaresizce :)

biraz ara verip tekrar tutmayı düşünüyoruz nasipse..
Allah cümlemizin oruçlarını kabul eylesin inşallah..

16 Temmuz 2012 Pazartesi

hastane çantamda neler var ?? (bebek malzemeleri)



bol maşallah'lı bi post olması dileğiyle ;)


  • 2 adet hastane çıkış seti.. biri chicco'dan diğeri ise aziz bebe'den.. aslında ikincisi fazlalık gibi geliyor ama aldım gitti..



chicco'dan aldığımın içerisinde battaniye, uzun kollu tulum, çıtçıtlı body, eldiven, çorap ve şapka var..
solda tulum ve iç body var.. sağda ise önlüğü patikleri ve eldivenleri..






burda sağda battaniyesi ve şapkası, solda ise hepsinin üst üste katlanmış hali var..



giysileri ve battaniyesi sadece bu kadarcık yer kaplıyo işte :)







evett bu ciciler de aziz bebe'den.. giyince küçük bi adama dönüşmesi için..
öylesine beğendim ve aldım.. fazla ve gereksiz..
çünkü yaz bebeği nerde giyecek bunları..
amaaa hem indirim vardı hem deeeee falan filan işte :) heves ettim işte yafff :) 






  • 5 adet çıtçıtlı body
sağda mothercare'den aldığım newborn ölçüsünde çıtçıtlı bodyler görülmekte.. zaten 5'li paket olarak satılıyorlar.. 


ben şimdiden 0-3, 3-6, 6-9 ve 9-12 ay şeklinde birer paket aldım.. diğer aldıklarımı başka bi postta yazayımm..



  • 1 adet kundak



yabancı bloglarda görüp beğendiğim tam amerika'dan getirtmeye karar vermişken joker'de görüp hemen aldığım bi ürün..

sağ resimde katlı hali var.. sol resimde ise yan yatmış hali..
kullanımı basit.. bebeğin ayak kısmı o yuvarlak bölüme geliyor ve rahat rahat hareket ediyor.. sadece kolların olduğu kısım cırt cırtlarla bi miktar bağlanmış oluyor.. hepsi bu..
günümüz kundakları ile eskinin kundakları arasındaki fark günümüzde bebeğin ayak kısmının değil sadece kol kısmının sarılmasından ibaret..
bebekler için ayakların sımsıkı sarılması zararlı ama aksine kolların sarılmasında problem yok.. hatta çocuk böyle kendini daha güvende hissediyor.. ayrıca uykudan kendini uyandırma olasılığı da azalıyor.. ben tuttum.. bakalım bebeğim ne dicekk..


  • 1 adet eldiven ve 2 adet çorap (eldiveni 3'lü set olarak joker'den çorapları ise 3'lü set olarak LC Waikiki'den almıştım)

  • unibaby yeni doğan ıslak pamuk ve prima premium care yenidoğan bezi
(sanırım bunları fotoğraflamaya gerek duymamışım :) joker'den aldım ve cantaya 2 adet ıslak pamuk ve 8-10 adet de bez koydum.. )

  • prima alt açma bezi ( 2 adet aldım yanıma )
  • mothercare pamuk
  • mustela pişik önleyici krem: ne olur ne olmaz bulunsun diye :)
  • dr.brown cam biberon (yeni doğanlar için) bunu niye koydum bilmiyorum..
  • chicco kiraz uçlu emzik



vee gelelim bebeğimin valizciklerine :) english home'dan aldığım küçük kutuları valiz yaptım oğluma :)

onun kıyafetlerini bu kutulara koydum.. maksat lüzumsuzluk olsun :)








valizlerin pardon bildiğin english home kutuların içleri :)



bez, ıslak pamuk vb diğer aşyalarını sırt çantamıza yerleştirdim..



not:
sonradan vazgeçtim vee bezlerini pamuk vb malzemelerini sırt çantamıza değil de yine english home'dan aldığım piknik sepetine yerleştirdim :D
deli miyim neyim :)



asıl eşya kalabalığı ise benim çantamda :)



oğluşuma ve eşyalarına bolca maşallah demeyi unutmadık değil mi..

:) herkese sevgiler :)

10 Temmuz 2012 Salı

mutluyum.. hepsi bu.. :)



nihayet klimamız takıldı..

çok zahmetli işmiş.. öyle tv buzdolabı vs alır gibi diiill.. yok duvar delinsin.. yok sigortası yapılsın.. elektrikçi gelsin.. camcı gelsin.. bööö bi ara hiç bitmicek gibiydi ki bitti..
arçelik tercih ettik.. bugün 5. gün veee ben çok mutluyum.. 



temizliğin çoğu bitti.. camlar perdeler.. dolaplar.. el değmeyen yer kalmadı..
eşimle şuana dek birlikte yaptığımız en detaylı temizlikti.. ikimiz de acaip yorulduk.. ama sonuç.. mükemmel :) veee ben çok mutluyum..


hastane çantam hazır.. resmi ve içindekiler bir sonraki postta.. 
şunu da koysammı.. bu az mı.. bu çok mu.. ya gerekirse.. artık bunları düşünmicem.. çekicem fermuarını.. o kadar.. tabi ki ben çok mutluyum :)


bebek-bakim-sorunlarina-mucize-cozumler-tracy-hogg
bebek bakımı ile ilgili geçmiş tecrübelerimi ( bknz.. erken yaşta ve bir çok kez hala ve teyze olmanın avantajları ) güncelleyip bi de üstüne tracy hogg yaptımm kiii yine ben çok mutluyum.. görmek isteyenler için googleden ilk karşıma çıkan yeri ekledim http://www.idefix.com/kitap/bebek-bakim-sorunlarina-mucize-cozumler-tracy-hogg/tanim.asp?sid=E1SDEYCG2B2BI41NCZ2G.. ama ben bildiğiniz kitapçıdan aldım..

yalnız kitaptaki birçok bilginin anneciğimin doğal olarak yaptığı şeylerden oluştuğunu görmek güzel oldu.. zaten annem çocuk bakımında usta gibidir.. ağlayan bebekler ona gelince susar.. yaptıkları bu kitaptakilerin çoğunlukla aynısı :) ya annem tracy hogg okumuş yada o annemi :) şaka bi yana bence gayet insancıl ve uygulanası bilgiler..


"pozitif doğum hikayeleri" diye bi siteden güzel şeyler okuyup moral buluyorum vee gereksiz doğum hikayelerine kulaklarımı kapadım.. doğal olarak da çok mutluyum :) ben de okumak isterim diyenler buraya http://pozitifdogumhikayeleri.wordpress.com/ misafir olabilir.. 


mutluyum işte.. hepsi bu.. çok şükür..

şimdiii
gideyim de azıcık mutluluğumu başkalarına da bulaştırayım :) azıcık sosyal hayat yapayım kendime :)
herkese kocaman mutluluklarr..


6 Temmuz 2012 Cuma

güneş.. bak gitt..

:( biliyorum.. taktım bu söze ama tam unutuyorum bakıyorum birisinin kıyafetinin üzerinde "oğlum bak git" yazıyo.. ya da araba arkalarında yazıyo.. sonra ben yine başlıyorum "bak git"lere..

bu sefer ki bak git güneşe.. çünkü güneşi görmeye dayanamıyorum.. bundan kısa süre önce güneşi gördüm diye mutlu olurken şuanda güneşten köşe bucak kaçıyorum..

çoooooooooookkkkkkkk sıcakkkkkkk...
evim en üst katta.. yaniii günnn boyu çatının aldığı güneş hooppp aşağıya bizim evee.. bi de güneşin doğuşundan batışına kadar güneş evimizde.. sağolsun hiç es geçmiyo.. benim de evi kullanma şeklim tamamen güneşe göre.. "sabahtan öğlene kadar salon küçük oda ve mutfak.. öğlenden akşama kadar ise oturma odası yatak odası mutfak.." şeklinde..
(   mutfaktan da vazgeçemiyorum nedense :)   )

şuanda tam anlamıyla yağmur duası modundayım.. tamm dua edicem yana yakıla.. bencillik etmemek için tutuyorum kendimi.. "hayırlısıysa eğer..." diyorum dudak bükerek :)

neyse işte.. durumlar böyle bizde..

bi de hamilelik durumu var tabi.. haftaya 9. ay bitiyor nasipse.. bakalım bebeğimiz ne zaman teşrif edicek.. hem sabırsızlanıyorum hem de doğumdan korkuyorum :) nasıl olcak acaba.. dışarda gördüğüm bebekli annelere nasıl imreniyorum anlatamam.. her halimden o aşamaya geçmek için sabırsızlandığım belli oluyor..  hemen "ben çocuğumu şöyle yapardım.. arabasını öyle ortada bırakmazdım.. mamasını böyle yedirmezdim.." yorumlarıma başlıyorum haddimi aşa aşa :) onlarsa bana "amaaaannn kıymetini bil kardeeeşşş.. asıl zoru doğduktan sonraaa.." bakışları atıyorlar..
pöffffffff... o da zor bu da.. annelik zor işte.. çok da düşünmemek lazım galiba üzerinde..


evett.. hiiiiççç susmadan konuşmak istiyorum ama konuşmak istemiyorum, anlıyosunuz değil mi :)
üstümde deli gömleğim beyhude geziniyorum ortalarda..






machka'dan aldığım 36 görünümlü en az 56 beden gömleğimden bahsediyorum.. çirkin.. saçma sapan bi kalıbı var.. ama öyle rahat ki.. her gün akşam hoopp makineye.. ertesi gün bi dahaa.. zavallım yırtılacak yakında :)
şuanda tembelliğimden resimleyemiyorum.. :) birazdan unutmazsam resmini eklerim postun bi köşesine..
(not: üstteki ve soldaki resmi çooook sonra ekledim nihayet..)


başka başkaa.. ne anlatsaaamm..
neler geçiyor içimden neler yapmak istiyorum.. onları yazayım..

bu aralar çookk yüzmek istiyorum.. hem de çok ama çok istiyorumm.. bensiz denize gidenlere sinir oluyorum :) ama napiim ben de yüzmek istiyorum..
sezon sonundan alışveriş yapmak istiyorum.. almasam da denemek istiyorum.. kabinlere sığmak ve ilk kıyafet denemesinde daralmamak istiyorum..
belime kemer takmak istiyorum :( :( :(
ayaklarım ayakkabılarıma sığsın istiyorumm.. ayakkabı almak istiyorum..
2-3 haftada bir tartılmaktan sıkıldım.. artık tartıya çıkmak istemiyorum.. ne zormuş kilo kontrolü yapmak.. ben alışmışım bazen 53-54 bazen 56-57 olmaya.. kiloyu kafaya takmamaya..
geceleri rahat rahat uyumak istiyorum..
tatile gitmek istiyorum..
ilaç içme derdinden kurtulmak istiyorum.. doğru beslendim mi diye vicdan yapmak bayıyo bi süre sonra..
bi de Ramazan'da oruç tutmak istiyorum.. onu da çok ama çok istiyorum.. :) bi gün bile olsa tutmak istiyorum.. :)
(sonraaa tek başıma 30 gün nasıl tutarıımmm endişesinin en ufak bi payı yok tabi :)  )
haa bi de günde 5lt yakın su içmemek istiyorum..
çünkü şişede durduğu gibi durmuyo.. içip içip tuhaflaşıyorum.. karnım çizgifilmlerdeki gibi sağa sola savruluncaya dek su içip bi de "oğluuuummmm boy verr" diyişim pek de normal değil takdir edersiniz :D
hahh.. işte bunların hepsini ve daha fazlasını amaaaa en hayırlı şekilde istiyorum  :P

bence tamamdır.. oldu bu post..

telkinimi de yapıyım da gidiyim ben en iyisi..

geçicek bunlar geçicek..
hamileliğin şeysi.. hormonların şeysi.. sıcakların şeysi.. kiloların şeysi.. şeysi de şeysi..
benimle hiiçç ilgisi yok.. gayet iyiyim yani :D